8.01.2011

Filmde Oyuncu mu Olsak Senarist mi?

Hello! :D
Direk lafa dalıyorum, hiç uzatacak halde değilim nedense.

Çek Bakalım adındaki yeni başlayan şu programı izledim geçen gün. Uzaylı kovalaması mı gördüm, karete mi izledim, daha neler neler seyrettirdiler hatırlamıyorum.

Aslında hoştu, yani insanların çabası, cesaretleri(!). Komik olabileceklerini düşünmüyorlar mı acaba? Birazcık da olsa endişe?..

Yarım yamalak izlemiş olsam da -aynı anda kitap mı okuyordum, bilgisayarla mı ilgileniyordum bilmiyorum :D- ilgimi çekti. Ve böylece bir film işine karar verdim. Karar verdim... Evet!.. Ama bir filmde oynamak mıydı bana cazip gelen yoksa filmi yaratmak mı?

Yazmayı seviyorum. E, o zaman mükemmel bir sinemacı olmasam da senaristlik bana göre dedim. Sonra düşündüm, senarist bir şekilde geride kalır. Kendini öne çıkarmaya çalışan kişilerden ben de hoşlanmam, arkadaşım; fakat kısacık da olsa bir filmde yer alma düşüncesi çok cazip.

Arkadaşları topladım bir heyecanla. Hemen fikrimi sundum ortaya. Başta komik gelse de onlar da meyil etti bu işe. Ekip tamam, derken ciddi ciddi tartıştık birkaç saat. Sıkı bir kamera var elde, tiyatro deneyimi olan var, yazma alışkanlığı olan var, yani yeme yanında yat! Ancak... Öyle olmadı. Film işi hoş da problem, problem, problem!.. İki saatte anca konu bul, karakter düşün. Sonra kim ne oynayacak tartışması-özellikle de kızlar arasında sorun oldu nedendir bilemedim :D. Bu kez kim yönetmen olacak, diye sorun ettik çünkü deneyimlisi olmayan tek konu oydu.

Zaman geçip, tartışmalar 'tartışma' kelimesini aşınca aradan sıyrıldım. Vazgeçtim bu projeden de. Arkadaşlarım da sağolsunlar hevef meves kalmadı, yediler bitirdiler beni. Ben çaktırmadan aralarından çıkmış bir kenarda başka bir şeylerle ilgilenmeye başlamışım, millet hala tartışıyor, o kadar dalmışlar ki esas fikri atanın ortada olmadığının farkında bile değiller.

Kıh kıh kıh. İzlemesi keyifliydi, inkar etmem. İzlerken onları aklıma bir şey dank etti: sakin tek kişi bendim, durdurması gereken de bendim. "Ben vazgeçtim." diye daldım aralarından kafayı uzatıp.

Ani bir sessizlik, sakinlik... Kızgın gözler tek noktaya çevrilmiş: bana! "Ne? Sen delirdin mi? İki saattir ne tartışıyoruz biz? Sen istedin diye kafa yorduk o kadar." cevabından, "Ohh, iyi ki vazgeçtin. Böyle iş olmaz zaten. Biz acemilerin neyine ki film işi..." cevabına kadar uzun uzun tepki aldım.

"Cidden bu iş olmaz. Hepinizden özür dilerim. Bir gün ustaca film işine giren olursa beni unutmasın. Hoşçakalın." diyerek hemencecik kaçtım mekandan. Offf, ne diye burnumu soktum ki zaten bilmediğim işlere. Heves işte. Yalnız o gün öyle kaçtım diye arkadaşlar hala ateş püskürüyor. Yandım! Oysa ki ben gidince her şey düzelirsanmıştım :/.

Sonuç monuç: Kaliteli macera ve dram filmlerinde oyuncu(!) olma ya da senarist(!) olma tekliflerine(!) açığım. Mesela Sinan Çetin'in yönetmen olduğu bir dizi de olabilir :D.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder